Organik Tarım Nedir ? Neden Organik Tarım ?
Neden Organik Tarım?
Ekim nöbeti olmak üzere,
Niçin Organik Tarım? Tarımda İlkeler Nelerdir? Bitkisel Üretimlerde Organik Tarım Nasıl Gerçekleşir?
Gübrelemede , kolay çözünen mineral gübrelerin kullanımından vazgeçip bunun yerine, yeşil gübreleme ve münavebe ile toprağın verimliliğini muhafazayı ön planda tutma; bitki gübreleme yerine toprağın gübrelenmesi hedeflenmelidir.
İlaçlamada kimyasal-sentetik-insektisit, fungusit ve herbisit kullanımından vazgeçip yerine; dayanıklı, sağlıklı tohum ve bitki çeşitlerinin seçimi,
Ekolojiye uygun tarım yapılması,
Bitkinin ve toprağın verimliliğini ve direncini arttırıcı doğal bitki ekstraktlarından elde edilen ürünleri kullanma,
Yabancı ot kontrolünde, mekanik yöntemler, temiz tohum, münavebe ve doğru ekim dikim metodu, zamanı ve aralık-mesafeleri kullanma,
Hastalık ve zararlılara karşı biyolojik kontrol yöntemlerini uygulama,
Faydalı böceklerden - predatör - yararlanma,
Semptom mücadelesi yerine nedenlerinin araştırılması.
SERTİFİKALI ORGANİK ÜRÜN NE DEMEKTİR? ORGANİK ÜRÜNLERİ SATIN ALMADA NEDEN TERCİH ETMELİYİZ?
Organik olarak yetiştirilen ürünler yapay renk koku ve tatlandırıcı
içermedikleri için albenileri azdır fakat doğal lezzetleri bugün birçok
kişi için vazgeçilmezdir.
Doğal çevrenin korunması için önemlidir. Böcek ilaçları, ve diğer
kimyasallar yer altı su rezervlerimizin zehirlerken toprağın canlı
kısmını da öldürürler.
Ürün miktarı değil, kalite önceliklidir.
Her türlü kaynaktan en ekonomik şekilde yararlanmak amaçlanır.
Anlaşmalı üreticiler tarafından uygulanır.
Akredite olmuş sertifikasyon şirketlerinin yetkili uzman mühendisleri tarafından kontrol edilir.
Ürünlerin tüketime sunulması için sertifika alınması mutlaka gereklidir.
Organik Tarımın İlke ve Kuralları:
Organik Tarım;
Doğa ile uyumlu bir şekilde üretim,
Organik tarım yapacak bir işletme yalnızca bir üretim dalında değil tüm üretim dallarında organik tarıma geçmelidir.
İşletme içindeki toprak-bitki-hayvan ve insan arasında olan çevrim doğal kökenli hammaddelerle, mümkünse işletme içinden ya da en yakınından sağlanmalıdır.
Gübrelemede hayvan gübresi, kompost ya da yeşil gübre gibi organik gübreler kullanılmalıdır.
Bitki tür ve çeşitleri ile hayvanların seçiminde o bölgenin ekolojisi ve dayanıklılıklarına bakılarak, uyumlu, üstün nitelikli tür, çeşit ve ırklar seçilmelidir.
Bitki sağlığını korumak amacıyla, biyoteknik, mekanik ve kültürel önlemler alınmalı, erken uyarı sistemleri ile tümden savaş yolu seçilmelidir.
Toprağı korumak ve enerji tasarrufu sağlamak için en uygun toprak işleme yöntemi kullanılmalı, çok sayıda toprak işlemeden kaçınılmalı, toprak-su kaynakları korunup, aşınıma karşı önlemler alınmalı, petrol ve benzeri kaynaklar yerine güneş ve rüzgar enerjisi gibi doğal kaynaklar tercih edilmelidir.
Özetle, organik tarım, bir ürünün ekim-dikiminden başlayarak sonrasında da hiçbir uygulama yapılmaksızın kendi halinde bırakılması olmayıp, gelecekte ortaya çıkacak gereksinimlere yönelik dikkat, bilgi ve özveri isteyen, kontrol ve sertifikasyona bağlı bir tarım üretim yöntemidir.
Çevre dostu bir üretim tarzı olan organik tarım, çevre kirliliğinin önlenmesi, kaynakların geri dönüşümle kazanımı, temiz ve kaliteli gıda üretimini olanaklı ve sürekli kılacaktır.
Dayanıklı tür ve çeşitlerin seçilmesi ve üretime kazandırılması ile organik tarımın önemli bileşenlerinden biri olan doğal kaynaklarımız verimli kullanılacak, biyolojik çeşitliliğimiz korunmuş olacaktır.
Dış satım yoluyla ülkemize döviz girdisi, üreticiye alternatif bir gelir kaynağı olma şansı doğacaktır.
Değişen tüketici taleplerinin içinde organik ürünlere olan talebin karşılanabilmesi, tüketicilerin organik ürünlerle tanışmaları, bilinçlenmeleri sağlanmış olacaktır.
Organik Tarım, sağlıklı gıdalar üretmek, doğanın dengesini bozmamak amacıyla bitkisel ve hayvansal üretimin uygun ekolojilerde, kültürel tedbirler , biyolojik mücadele ve doğal gübreleme yoluyla gerçekleştirilmesi öneren, üretimde sadece miktar artışını değil aynı zamanda ürün kalitesinin de yükselmesini amaçlayan alternatif bir üretim şekli olarak tanımlanabilir.
FAO ve Avrupa Birliği tarafından konvansiyonel (yoğun) tarıma alternatif olarak kabul gören bu üretim şekli "Bio", "Bio-Dinamik" , "Organik" olarak adlandırılmaktadır.
Organik tarım geleneksel tarıma, eskiye dönüşü simgelemez , aksine ekosistemin ve üretimle ilgili tekniklerin bilinmesi ile uygulanabilen bir çalışmadır.
Dünya nüfusunun hızla artması ve beraberindeki teknolojik gelişmeler insanları tarımsal üretimde birim alanda en kısa sürede mümkün olan en fazla verimi elde etmeye yöneltmiştir.
Bitkileri ve hayvanları hızla büyütmek, zararlı böcekleri öldürmek ve hastalıkları önlemek için sentetik kimyasal ilaçlar bol miktarda ve her sene daha fazla arttırılarak kullanılmaya başlanmıştır. Yediğimiz her meyvede böcek ilacı kalıntıları bulunma olasılığı çok yüksektir ve bu kalıntıları yıkayarak çıkarmamıza imkan yoktur.
Bu yüzden örneğin, İngiliz hükümeti çocuklara verilmeden önce meyvelerin soyulmasını tavsiye ediyor. Avrupa, çocuklar toksik maddelere yetişkinlerden daha fazla duyarlı olduğu için, bebek maması üretiminde kullanılan besin maddelerinin böcek ilaçlarıyla ilaçlanmasını yasaklamıştır.
Sonuç olarak ekolojik sistemde canlı olarak kabul ettiğimiz toprağı ve yer altı suları kirletilmiş, bu sularla beslenen bitkiler hayvan ve insanlar da zehirlenmeye başlanmıştır. Çevre kirliliği artarak doğal denge tahrip edilmiştir. Bugün pek çok ülkede aşırı oranda kimyasallar kullanılmaktadır. Bu olumsuzluklar karşısında artan gelir seviyesi ile birlikte başta eğitim seviyesi yüksek ülkelerde temiz çevre anlayışı da artmıştır.
Dolayısıyla toprağın fiziki ve verimlilik durumunun dikkate alınması, konvansiyonel tarımda girdi maliyetlerinin artmasına rağmen verimin düşmesi,aile ve gelecek nesillerin sağlığı ile ilgili endişeler, hormonlu ve genleriyle oynanmış ürünlerin albenili fakat lezzetsiz olması ayrıca kullanımı ile ilgili sağlığımızı kötü etkileyecek sonuçlar organik tarıma geçiş için en önemli nedenler olarak sıralanabilir.